top of page

EMDR Nedir?

  • Ayça FIRAT SAYGIN
  • 23 Nis 2022
  • 3 dakikada okunur

ree

Orijinal açılımı “Eye Movement Desensitization and Reprocessing” olan ve Türkçe’de “Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme” olarak adlandırılan EMDR, 1987 senesinde Dr. Francine Shapiro tarafından keşfedilen bir psikoterapi uygulamasıdır.


Dr. Shapiro, rahatsız edici düşüncelerin şiddetini göz hareketleri aracılığı ile azaltabildiğini keşfetmiş ve bu etkiyi travmaya maruz kalmış bireyler üzerinde yaptığı bilimsel çalışmalar aracılığıyla inceleyerek, travmanın tedavisinde başarı sağladığını gösteren çalışmalarını yayınlamıştır (Journal of Traumatic Stress, 1989). Bu çalışmaların ardından, tüm dünyadan pek çok araştırmacı ve terapistin da katkıları ile EMDR hızla gelişip yaygınlaşarak, içerisinde çeşitli terapi ekollerinden ögeleri barındıran ve farklı tanı durumlarına yönelik geliştirilmiş standardize protokolleri olan entegratif bir psikoterapi yöntemi haline gelmiştir.


EMDR’nin teorik alt yapısı ve işleyişi:


EMDR teorisi temelde Adaptif Bilgi İşleme Modeli’ne dayanmaktadır. Bu modele göre beyin, bireyin her yeni deneyiminde kendisine ulaşan her bilgiyi işler ve işlevsel bir biçime sokar. Bir başka deyişle; beynimiz yaşanan her deneyimi/anıyı; duygu, düşünce, ses, tat, koku, imge ve çeşitli beden duyumları olarak işler ve ilgili anı ağlarına bağlayarak bütünleştirir. Böylece o deneyimden yola çıkarak öğrenme gerçekleşir ve öğrenilen bilgiler de gelecekteki tepkilerimizi uygun bir şekilde yönlendirebilmek üzere depolanır. Bu şekilde çalışan bir sistem bireyin ruhsallığını ve gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesine hizmet eder.


Örneğin; geçmişte sobaya dokununca eli yanan bir bireyin gelecekte (benzer durumlardan rahatsızlık duymak, aşırı korkmak ya da tamamen kaçınmak gibi tepkiler yerine) soba ve benzeri sıcak nesnelere yaklaşırken dikkat etmesi gerektiğini bilerek hareket etmesi ya da geçmişte yola bakmadan karşıdan karşıya geçerken yanından hızla araba geçen bir bireyin bu deneyim sonrasında karşıdan karşıya geçmekle ilgili rahatsızlık hissetmiyor ancak arabalara dikkat ederek geçmesi gerektiğini öğrenmiş durumda olması kişinin geçmişteki deneyiminin adaptif bir şekilde işlenmiş olduğunu yansıtabilir. Bu örneklerde, deneyimler uyumlu bir biçimde işlenmiş, esasen kullanışlı olan bilgi öğrenilmiş ve uygun duygularla gelecekte kullanılabilmek üzere depolanmıştır.


Ancak, travmatik veya çok fazla rahatsızlık verici bir yaşantı meydana geldiğinde bu sistem sağlıklı bir şekilde çalışamamakta ve ilgili anılar adaptif şekilde işlenip depolanamamaktadır.

Yaşantı ile ilgili duygu, düşünce, imge, ses, koku, tat ve beden duyumları o ‘an’ da deneyimlendikleri halleriyle depolanmakta ve izole şeklinde kalmaktadırlar. Bu yaşantılar kolaylıkla geride bırakılamazlar. Bu anılar pek çok iç ve dış uyaran tarafından tetiklenebilmekte ve bireyi geçmişteki anının bir bölümünü ya da tümünü yeniden yaşıyormuş gibi etkileyebilmektedirler.


EMDR yaklaşımı, kişilerin zorlantılarının, olumsuz duygu, düşünce, inanç ve davranışlarının ya da somatik (bedensel) semptomlarının altında işlev ve uyum bozucu olan, işlenemeden ve izole bir şekilde kalmış bu tür anıların yattığını savunur. Hedefi, bu tür izole anıların adaptif şekilde işlenmesine ve depolanmasına yardımcı olarak, danışanın travmatik anıdan yoğun rahatsızlık duymayacak ve anıyı sağlıklı bir perspektiften değerlendirebilecek duruma gelmesini sağlamaktır. Bunu ise, beynin ilgili anı(lar)ın deneyimlendiği zamanda gerçekleştiremediği işlevini EMDR’nin çift yönlü uyarım tekniği aracılığıyla gerçekleştirmesini sağlayarak başarır. Danışanda geçmişteki rahatsız edici anılara karşı duyarsızlaşma sağlanmanın yanı sıra, güncel semptomların kaybolmasını ve danışanın gelecekte karşılaşabileceği olası tetikleyici durumlar ya da benzer sorunlarla, terapi sırasında kazandığı olumlu inanç ve duygular ışığında baş edebilmesinin sağlamayı da hedeflemektedir.


EMDR terapisi kimlerle, hangi durumlarda uygulanabilir?


EMDR hem yetişkinler hem de çocuk ve gençlerle uygulanabilen bir terapi tekniğidir.


Travma çalışmaları perspektifinden ele alındığında, sadece doğal afetler, büyük kazalar, kayıplar, terör, savaş, taciz, tecavüz gibi yaşantılar değil, başta çocukluk çağı olmak üzere her yaşta yaşanan ve etkisi travmatik olan her türlü yaşantı, ihmal, şiddet maruziyeti, aşağılanma, reddedilme ve benzeri deneyimler işlenememiş, travmatik anılar arasında yer alabilirler.


Kişinin güncel yaşantısındaki çeşitli olay/durumların geçmiş travmalara ait anıları tetikleyebildiği gerçekliği de göz önünde bulundurulduğunda, güncel yaşamdaki fobiler, ilişki problemleri, duygusal zorluklar gibi pek çok rahatsızlık veren durumun temelinde de geçmiş travmaların yatıyor oluşu söz konusu olabilmektedir.


Travmatik yaşantıların birey üzerindeki zorlu etkilerini çözümlemek amacıyla geliştirilen ve TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) alanında sıklıkla faydalanılan bir terapi yöntemi olan EMDR’nin, yeme bozuklukları, bağımlılık, depresyon, kaygı, panik bozukluk, fobi, obsesyon ve psikolojik kökenli bedensel ağrılar (fibromiyalji, migren, vb.) gibi pek çok psikolojik durumda da etkili bir terapi yöntemi olduğu yapılan araştırmalar tarafından gösterilmektedir.


Tüm bu alanlarda EMDR terapisinden fayda sağlanabilmektedir. Ancak herhangi bir psikolojik destek durumunda izlenecek yol ve faydalanılacak terapi yöntemine karar verirken terapistiniz ile birlikte bu süreci yürütmek oldukça önemli ve etkilidir.


EMDR Ne Kadar Sürer?


Literatürde EMDR terapisi ‘kısa süreli terapiler’ grubunda yer almaktadır. Ancak, EMDR terapisinin ne kadar süreceği; mevcut problemin yapısı, ilgili geçmiş travmatik anıların sayısı, danışana etkisi ve danışanın güncel yaşam koşulları bağlamında belirlenir. Dolayısıyla EMDR terapisinde her danışanın süreci bireyseldir ve onun gerçekliğinde belirlenmektedir.


Kaynaklar:


3. Gomez, A. M., EMDR Terapisi Ve Çocuklarla İlgili Tamamlayıcı Yaklaşımlar Karmaşık Travma, Bağlanma ve Disosiyasyon, Universal Dil Hizmetleri ve Yayıncılık, İstanbul, 2020.

4. Shapiro, F., Eye Movement Desensitization and Reprocessing: Basic Principles, Protocols and Procedures, 2nd Edition, Guilford Press, New York, 2001.

5. Oren, E., & Solomon, R. (2012). EMDR therapy: An overview of its development and mechanisms of action. Revue Européenne de Psychologie Appliquée/European Review of Applied Psychology, 62(4), 197-203

6. Knipe, J., EMDR Toolbox, Second Edition : Theory and Treatment of Complex PTSD and Dissociation, Springer Publishing Company, New York, 2018.

 
 
 

Yorumlar


Bu gönderiye yorum yapmak artık mümkün değil. Daha fazla bilgi için site sahibiyle iletişime geçin.

©2022, FlowQ FTC tarafından kurulmuştur.

bottom of page